“Hangi meslekte olursak olalım yabacı dilimiz olmadan bir taraf eksik kalacaktır” diyen Nergiz Yüzükçü, herkesin kendine göre bir öğrenme şekli olduğun ifade ederek www.danismanim.org ‘a şu açıklamalarda bulundu:

“Yabancı dil öğrenmek ilk etapta gerçekten yabancı geliyor kulağa yabancı olduğu için de zor ve karmaşık aslında bu sebeple de kıymetli ve statü sahibi bir kültür. Kendimi bildim bileli ilgi alanım olmuştur. Hele İngilizce, ben de hep hayranlık ve farklılık uyandırmıştır. Aslında her yeni öğrenim merak uyandırmanın yanı sıra biraz da ürkütücü geliyor insana. Elbette zorlukları var dil öğrenmenin. Önce sevdirilmesinden yanayım, aslında yaşadığımız zaman içinde günlük yaşantımızda o kadar çok yabancı kelime kullanıyoruz ki ve hatta bazılarının Türkçe karşılığını hatırlamıyoruz bile. Mesela ben “hamburger” yerine “ekmek arası köfte” kullanan duymadım hoş kullansak dahi yok cevabını alırız.
Öğretmenliğimin ilk yıllarında öğrencilerime İngilizce Öğretmeni olduğumu söylediğimde yüzlerinde ki ifade inanılmaz idi, sevdirmenin bir yolu olmalıydı! Onlara ilk verdiğim ödev belki bu konuda ki en önemli adımdı. Neydi ödev ? Günlük hayatta kullandığımız yabancı özellikle de İngilizce ifadeleri bulacaklardı. Sonuçlar harikaydı kendini en yetersiz hisseden öğrenci bile onlarca kelime bulmuş ve bunların aslında yabancı kelimeler olduğunu fark edince çok sevinmişti artık korkulacak bir durum yoktu. Aslında çok metotlar denendi ve hali hazırda yeni metotlar hızla yayılmakta. Bu, dil öğrenmenin ne kadar gerekli olduğunu gözler önüne sermekte. Yöntem özünde çok basit, zihin çok tekrarlanan her şeyi kaydeder. Görsel ve işitsel öğrenim dil öğrenmede esastır. Tıpkı yeni konuşmayı öğrenen bir bebek gibi görerek ve duyarak. Örneğin anlamasak ta yabancı şarkılar dinlemek filmler izlemek oyunlar oynamak.….
Şu yadsınamaz bir gerçek ki öğrenmeye ne kadar erken başlansa o kadar hızlı yol alınır, ancak bu demek değil ki ileri yaşlarda bu imkansızdır. Öğrenmenin yaşı yoktur hızı vardır. Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu internet çağında yabancılarla sohbet, bilgi alışverişi gibi birçok yöntem kullanılarak yabancı dilimizi geliştirebiliriz dahası kendi dilimizin yaygınlaşmasını sağlayabiliriz.
Yapılacak en güzel şey bu konuda ki kararlı duruşumuz ve gerekliliğine inanmaktır. Kime sorsanız önce bu işi sevmek gerek ya da birileri bunu mucizevi bir şekilde bize sevdirmeli. Bence sevmeyi ve sevdirilmesini beklemek yerine, her işte olduğu gibi harekete geçip kendimize uygun metotlarla harika işler çıkartabiliriz. Hangi meslekte olursak olalım yabacı dilimiz olmadan bir taraf eksik kalacaktır. Aslında biliyorum çoğumuz anlıyoruz ama konuşamıyoruz… :-)”