Haberde adı geçen şoför personelimiz M. A.’nın hem SRC Psikoteknik Belgesi, hem ehliyeti, hem de ticari araç kullanma belgesi mevcuttur.
Geçen hafta içinde kullanmış olduğu belediyemize ait kamyona bir başka aracın arkadan çarpması sonucu kazaya karıştığı tespit edilmiştir. O esnada trafik polislerinin denetimi neticesinde ehliyetine el konulmuş olduğu anlaşılmıştır. Bu durum hiçbir suretle belediyemiz açısından kabul edilemez, onaylanamaz.
Söz konusu personelimizin iş akdi derhal feshedilerek kendisine tebliğ edilmiştir.
Bu olayın haber yapılması doğaldır. Doğal olmayan ve rahatsızlık verici olan husus haber yapılmadan önce 3 gün süreyle haberin “Talas Belediyesinde Skandal” başlığı ile başkanımızı ve belediyemizi itibar suikastına uğratma hedefi ile Azim Deniz tarafından sözde haberleştirilmesidir.
Haberde bu şahıs özellikle detay vermeyip ve bilinçli bir şekilde haberi erteleyerek gayriahlaki, gayrihukuki ve şantajvari amaç hedeflediği ve belediyenin de bu ahlaksız girişime alet edileceği izlenimini kamuoyuna vermeye çalıştığı görülmüştür.
Bir kez daha üstüne basa basa söylüyoruz;
1-Tertemiz bir meslek olan gazetecilik adı altında kendini devlet yerine koymak, hele hele racon kesmek Azim Deniz’in haddine değildir.
2-Sen “gazeteciyim” diye Devletin en üst kademesinde başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere en alt birimlerine, şehrimizdeki sanayicimizden, birçok STK başkanına, devlet adamına ve hiçbir bireye saygısızlık etme hakkına sahip değilsin.
Sosyal medyanda yayınladığın paylaşımlarla hiçbir etik, ahlaki yasa tanımadan bu paylaşımlarını pervasızca sürdürüyorsun. Tüm bunların takipçisi olacağız. Elbette tüm bunların da yasal bir karşılığı olacaktır.
Sonuç olarak şehrimizin huzurunu bozacak felaket tellallığı yapmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Şehrin belediye başkanlarını, yöneticilerini devlet umuru ve terbiyesi taşıyan başkanımızı, kamu görevlilerini iftira ve skandal niteliğinde hatalı göstermek, kimsenin haddine değildir.
Ey Azim Deniz!
Talas Belediye Başkanımız ve ekibi devletin güvenerek görevlendirmesiyle Van’da terör ortamında görev yapmıştır. Kamu görevlisi titizliği, devlet umuru ve terbiyesine sahiptirler. Bu süre zarfında bölücü terör örgütü bağlantılı yerel basına da hiçbir şekilde taviz vermemişlerdir. Başkanımız bölücü terör örgütü üyelerinin ve onun siyasi uzantılarının önünü kesmişken trajikomik bir haber öncesi aba altından sopa gösterir tarzda sözde skandalı öne sürerek manipülatif ve dezenformatif bir sözde haber yapmaktan imtina etmedin. Bundan böyle alışkanlık haline getirdiğin bu tür davranış ve hareketlerine karşı bu şehir daha fazla tahammül gösteremez. Bu tür ahlaksız davranışların adresi Sn. Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakı ve yöneticileri de olamaz. Bu duyuruyu belediye başkanımız ve temsil ettiği belediye adına bir başlangıç kabul ediyoruz. Bu saatten sonra belediyemize ve başkanımıza yönelik şantaj, iftiracı, suç uydurmaya yönelik ve “Çamur at izi kalsın” tarzı sözde gazeteciliğine asla izin vermeyeceğiz. 
Değerli KAYSERİ KAMUOYU;
Gazetecilik onurlu ve çok anlamlı sorumluluklar taşıyan bir meslektir. Bu işe gönül veren arkadaşlarımızın yaşadıkları zorlukları, gece gündüz verdikleri emeği belediye ve toplum olarak takdir etmememiz mümkün değildir. Basınımız, geçmişten günümüze kadar önemli bir gelişme göstererek, yazılı ve görsel boyutunun yanı sıra, sanal ortamda da, internet medyasında da etkinliğini her geçen gün artırmakta olup, demokrasimizin güçlenmesine katkılar sağlamaktadır. Bu gelişmede şüphesiz en büyük pay, görevini fedakârca yapan basın çalışanlarına aittir. Bu sebeple bu güzide basın topluluğuna zarar gelmemesi bizim hassasiyetimizdir.
Bu bağlamda başta Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Radyo Televizyon Üst Kurulu, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği, Devlet Denetleme Kurulu ve ilgili resmi makamlar nezdinde yasal başvurularımızın ve suç duyurularımızın gerçekleşeceğini değerli kamuoyu ile saygıyla paylaşırız.