İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğini” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyarak, Bakan’a konuyla ilgili 11 soru yöneltti ve cevap istedi. Yönetmelikteki hukuka aykırı değişiklikler olduğunu ifade eden Ataş, yaşanan mağduriyetlere dikkat çekti. Ataş, “Bu hukuk güvenliğinin ve kanunların geriye yürümezliği prensibinin açıkça ihlalidir. Bu yönetmelik kanunlara ve anayasaya açıkça aykırıdır. Önceki mevzuata güvenerek yatırım yapan vatandaşların ağır mağduriyetine hatta iflasına sebep olacaktır” dedi. “Yine yandaş şirketlerin karlarına kar katması mı amaçlanmaktadır?” diyen Milletvekili Ataş, ayrıca düzenlemeyle yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmesine de darbe vurulduğuna dikkat çekti. |
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde yapılan ve satış kısıtlaması getiren değişikliği Meclis gündemine taşıdı. Yapılan değişikliğin yatırım yapan vatandaşlar için mağduriyetleri beraberinde getirdiğini kaydeden Ataş, AKP iktidarına seslenerek, “Yatırımcıların hukuk güvenliğini hiçe saymak, yapılacak yeni yatırımların önünü kesecektir. Bunun olmaması için söz konusu değişiklikten dönülmesi gerekiyor” dedi.
BU HUKUK GÜVENLİĞİNİN VE KANUNLARIN GERİYE YÜRÜMEZLİĞİ PRENSİBİNİN AÇIKÇA İHLALİDİR. BU YÖNETMELİK KANUNLARA VE ANAYASAYA AÇIKÇA AYKIRIDIR
Milletvekili Dursun Ataş, “Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde yapılan ve satış kısıtlaması getiren değişiklik 11.08.2022 tarihinde Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak söz konusu değişiklik lisansız elektrik üretimi yapan vatandaşları derinden etkilemiştir. Nitekim Türkiye’de halen toplam 7000 MW’nin üzerinde kurulu güce sahip lisanssız elektrik tesisinin devrede olduğu bilinmektedir. Tüm bu yatırım projelerin hayata geçmesindeki en büyük etken 12 Mayıs 2019 tarihli yönetmelik ve yönetmeliğin ana dayanağı olan 1044 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararıdır. Karar ‘Güneş Enerjisinde üretilen üretim fazlası elektriğe EPDK tarafından yayınlanan abone grubuna ait perakende tek zamanlı aktif enerji bedeli uygulanır ve YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere 10 yıl süreyle satın alınır’ hükmüne yer vermekteydi. Dolayısıyla çiftçisinden sanayicisine pek çok sektörden vatandaş bu şekilde elektrik üretmekte, ürettiği elektriği kullanmakta ve kalanını da devlete satmaktaydı. Özellikle 2019 yılında yayımlanan yönetmeliğe istinaden birçok girişimci kredi çekip, borçlanarak yatırım yapmıştır. Ancak söz konusu, hukuksuz yönetmelik değişikliği ile satışa esas fazla elektriğin bir önceki yıl tüketiminden fazla olması durumunda, bu elektriğin YEKDEM kapsamında bedelsiz alınacağı kararlaştırıldığı görülmektedir. Üstelik yönetmelikte yer alan ‘12/05/2019 tarihinden itibaren çağrı mektubu alanlar’ diye başlayan madde, bu değişikliğin geriye doğru işletilmesi anlamına gelmektedir. Bu hukuk güvenliğinin ve kanunların geriye yürümezliği prensibinin açıkça ihlalidir. Bu yönetmelik kanunlara ve anayasaya açıkça aykırıdır” şeklinde konuştu.
BU DURUM ÖNCEKİ MEVZUATA GÜVENEREK YATIRIM YAPMIŞ VATANDAŞLARIN AĞIR MAĞDURİYETİNE HATTA İFLASINA SEBEP OLACAKTIR
Kayseri ile ilgili verileri de paylaşan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Yönetmelik incelendiğinde bedelsiz alınan elektriğin tam olarak nasıl kullanılacağı açık değildir. Yatırımcıdan ücretsiz olarak alınan elektrik, dağıtım şirketlerine ücretsiz mi verilecek onlarda vatandaşa bu elektriği satarak karlarına kar mı ekleyecektir? Tüm bu hususlar belirsizdir. Sonuç olarak; Lisanssız Elektrik Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ihtiyaç fazlası elektriğin alımından vazgeçilmesinin önceki mevzuata güvenerek yatırım yapmış vatandaşların ağır mağduriyetine hatta iflasına sebep olacaktır. Bakıldığında sadece Kayseri ilinde 2019 yılından bugüne toplamda 136 tesis devreye girmiş ve aktif çalışmaktadır. 156 tesis ise yatırım iznini almış ve yatırım sürecindedir. 59 tesis ise yatırım izni başvuru aşamasındadır. Aktif olarak çalışan tesislerin ekonomik değeri 700 - 750 milyon arasındadır. Yatırım aşamasında olan tesislerin değeri ise 900 milyon - 1 milyar arasında olup, alım garantisinde kısıtlamaya gidilmesi ile beraber oluşabilecek mağduriyetin boyutları dikkate alınmalıdır” ifadelerine yer verdi.
MİLLETVEKİLİ ATAŞ, HAKSIZLIĞI BAKAN DÖNMEZ’E SORDU: VATANDAŞLARIN MAĞDURİYETLERİ NASIL GİDERİLECEK?
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, yaşanan haksızlıkların önlenmesi için AKP iktidarına çağrıda bulunurken, aynı zamanda konuyla ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e de 11 soru yönelterek, yazılı cevap istedi. İşte Milletvekili Ataş’ın, Bakan Dönmez’den yanıtını istediği o sorular: Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde yapılan bu hukuka aykırı değişikliğin gerekçesi nedir? Lisanssız Elektrik Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikte önceki mevzuata güvenerek yatırım yapmış vatandaşlar neden göz önüne alınmamıştır? Bu vatandaşların mağduriyetleri nasıl giderilecektir? Yönetmelikle bir düzenlemeyi geriye yürütmek ve yatırımcıların hukuk güvenliğini hiçe saymak, yapılacak yeni yatırımların önünü kesecektir. Bunun olmaması için söz konusu değişiklikten dönülecek midir? Türkiye’de kaç lisanssız elektrik tesisi vardır, bu tesislerde toplam ne kadar elektrik üretilmektedir? Üretimi desteklemek yerine, vatandaşın ürettiği elektriği hiçbir ücret ödemeden almanın Anaysaya aykırılığı neden göz önünde bulundurulmamıştır? Dolayısıyla muhtemel açılacak davalarda ciddi bir kamu zararı oluşacağı düşünülmüş müdür? Tüm gelişmiş ülkeler yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmesi için teşvikler verirken, bu düzenlemeyle yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmesine darbe vurulmasının amacı nedir? Tüm dünyanın enerji ihtiyacının arttığı bir dönemde GES yatırımı yaparak enerji üreten fazlalığını da satan yatırımcıların, bedavaya almaya çalışılan enerjiyi üretmez ise, bu enerjinin karşılığı hangi tesisler ile telafi edilecek ve bu üretilen enerjiye ne kadar bedel ödenecektir? Lisanssız güneş santrallerinde üretilen belli bir miktarın üzerindeki ihtiyaç fazlası elektriğin bedelsiz alınacağı düzenlemesinde alınan bedelsiz elektrik dağıtıcı şirketlere mi aktarılacaktır? Yine yandaş şirketlerin karlarına kar katması mı amaçlanmaktadır? Bu yönetmelik çıkarılırken sanayi ve ticaret odalarının yine sektörel kuruluşlardan görüş alınmış mıdır? EPDK’nın önce tesislerin yapılmasını teşvik ederek tesis kurdurması, sonra bu yönetmelik ile üretilen enerjiye el koymaya çalışması bir çelişki değil midir? Bu şekilde hukuki dayanağı olmayan, belirsiz ve zamansız kural değişiklikleri sadece yerli yatırımcıların yatırımlarını durdurmasına sebep olmayıp; yabancı yatırımcıların da ülkemizden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Bu doğal sonuç yönetmelik çıkarılırken göz önünde bulundurulmuş mudur?
|