Kadın cinayetlerinin önlenebilmesi ciddi ve kalıcı çözümler getirilmesi çağrısı yapan Karaoğlu, "Bir kaç gün konuşup gündem yapıp yine susacak mıyız? . Lütfen bu son olsun Bu cinayetlerin altında yatan nedenler irdelenmeli ve cinayetlerin önüne geçilmelidir" dedi.
Karaoğlu, ayrıca Sıla Şentürk’ün ölümünün ardından çocukların, gelin yapılmaması için de acil hukuksal yaptırımların uygulanması gerektiğini vurguladı. Bunun köklü çözümleri için ise bütüncül politikalara ihtiyaç olduğunu söyledi. Karaoğlu, "Şartlar ne olursa olsun hiçbir sebep kadın cinayetlerinin hele de çocuk cinayetlerinin gerekçesi olamaz” dedi.
ÇOCUKLARIN YERİ NİKAH MASASI DEĞİL, OKUL OLMALI
Karaoğlu, "Hastanelerde 16 yaşında bir hasta, çocuk polikliniğinde muayene edilir. Orada erişkin kabul edilmeyen birini nasıl nikah masasına gönderiyoruz. İlgili makamların bunları sorgulaması gerekmez mi? 16 yaşında bir çocuğun yeri okuldur. Elinde bebek olmaz, elinde kitaplar olur. Eğitim sistemimizdeki hatalar, kültürel bazı problemlerimiz, cinsiyetçi söylemler, ekonomik sıkıntılar yüzünden derken toplumda hem çocuk gelinler arttı hem de toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamadığımız hala eril gücün hakim olduğu toplumda maalesef bu tür acı olaylar yürekleri yakmaya devam ediyor. Sıla’lar yaşamalı. Bunun için gereken önlemler acilen alınmalı artık kaybedecek tek bir canımız yok" dedi.
AİLE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI SEFERBERLİK İLAN ETMELİ
Karaoğlu, "Her insan gibi kadının da sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmesini sağlamak devletin görevidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı artık bu konuda seferberlik ilan etmeli tüm kurum ve kuruluşlara liderlik etmeli, ayağa kaldırmalıdır. Şiddetin gerekçeleri olarak sunulan ekonomik sorunlar için hükümet ciddi adımlar atmalıdır." şeklinde konuştu.
CİNSİYETÇİ SÖYLEMLERE KARŞI ÇIKACAĞIZ
İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının da suçlulara cesaret verdiğinin altını çizen Karaoğlu, 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' dedikçe, bazı çevrelerin baskıları yüzünden, sözleşme gece yarısı alınan ani bir kararla yürürlükten kaldırıldı. 'İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz' istemeye devam edeceğiz. Cinsiyetçi söylemlere karşı çıkacağız. Kadınlarımızı evlere hapseden, okula göndermeyen ve çocuk gelin yapan toplum içindeki değersizleştirmeye yönelik söylem ve eylemlere karşı çıkacağız. Çocuklarımızın yerinin koca yanı değil okul olduğunu haykırmaya devam edeceğiz " dedi.
KARANLIK ZİHNİYETİ TARİHİN ÇÖP KUTUSUNA GÖNDERECEĞİZ
Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatan KİGDER Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, “Bireysel silahlanmanın önüne geçilmeli. Her önüne gelen silah alamamalı. Şiddetin gerekçesi olan ekonomik şartlar düzeltilmeli. Cinsiyetçi bakış açısını kaldırılmak için planlı çalışmalar yapılmalı. Toplumda cinsiyet eşitliği sağlamak için programlar yürütülmeli. Eğitimdeki eksiklikler giderilmeli. İstanbul Sözleşmesi derhal yeniden yürürlüğe girmeli. Çocukların gelin olmalarına neden olan ortamlar ivedilikle ortadan kaldırılmalı. İşlenen cinayetler sonrası katillerin kendilerini aklamak için kullandığı 'namus' bahanesine asla izin verilmemeli. Cinayetlerin önlenebilmesi için bütüncül politikalar geliştirilmeli. Eğitimler artırılmalı. Cezalar mutlaka caydırıcı olmalı. Asla ama asla katillere 'iyi hal indirimi' uygulanmamalı. Kadınları yaşatmak bizim hedefimiz olmalı ve samimi, içten, ötekileştirmeyen, günü birlik olmayan ve gerçekçi adımlar atılmalı. " dedi.
MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, sözlerini "Acı çekiyoruz, canımız yanıyor feryadımız var. Kadınlar çocuklar ölmesin. Milletimizin başı sağolsun. Sıla’nın mekanı cennet ruhu şad olsun …" diyerek bitirdi.
|