TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan “Kayseri için Deprem Raporu ile ilgili “Halkın bilinçlenmesinin” amaçlandığı ifade edildi. Raporda Kayseri’nin deprem bölgesinde olduğunun vurgusu yapılarak, “Kayseri kent merkezi dahil Yeşilhisar ilçe merkezi ile 18’e yakın mahalle ile Kovalı ve Sarımsaklı barajları ile çamlıca HES'in gövde aksı fay zonu üstüne veya oldukça yakınına inşa edilmiş durumdadır. tarihsel ve aletsel dönemde yıkıcı depremle karşı karşıya kalan Kayseri İlimizin deprem zararlarından etkilenmesinin önlenmesi amacıyla bir dizi çalışmayı acilen başlatması gerektiği düşünülmektedir” denildi.
DEPREM MASTER PLANININ HAZIRLANMALI
Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’ne de çağrının yapıldığı raporda, “Kayseri Valiliği veya Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kent ölçeğinde uluslararası uygulama örnekleri de baz alınarak Mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması, mikro bölgeleme çalışması yapılmış yerleşim birimleri var ise bunların gözden geçirilmesi ve ihtiyaç halinde yenilenmesi, O Mikro bölgeleme çalışmaları kapsamında diri fayların yerinin yerleşime uygunluk açısından hassas olarak uluslararası ölçütlere göre belirlenmesi, deprem üretme potansiyellerinin etüdü için üzerlerinde paleosismoloji çalışmalarının yapılması, paleosismoloji çalışması yapılan alanlarda ise herhangi bir tartışmaya sebebiyet vermemek adına düzenlenen raporların mümkünse bir heyetin incelemesine tabi tutulması, Kayseri'de birçok yerleşim alanının zayıf mühendislik özelliklerine sahip zemin birimleri üzerine oturması, sıvılaşma veya yanal yayılmaya uygun alanların varlığı ile heyelan ve kaya düşmesi gibi tehlikelerinden etkilenebileceği düşüncesi ile Mikro bölgeleme çalışmalarında bu hususlarında irdelenmesi gerektiği, bu çalışma sonuçlarından elde edilecek bilgiler ve diğer disiplinlerden (jeofizik, jeodezi, inşaat, mimarlık, şehir plancıları vd.) edinilecek bilgiler ile diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planının hazırlanması, Deprem Master planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin yeniden belirlenmesi, gerekmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
YURTTAŞLARIN CAN VE MAL GÜVENLİKLERİ SAĞLANMALI
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Şubesi tarafından hazırlanan “Kayseri Deprem Raporunda” ayrıca; mikro bölgeleme çalışmaları kapsamında belirlenen diri fay hatlarının çevre düzeni planları dahil olmak üzere nazım ve uygulama imar planlarına işlenmesi, diri fay hatlarının sakınım bandı içinde kalan yapıların kentsel dönüşüm ve yenileme kapsamına alınarak bu alanlarda yaşayan yurttaşlarımızın can ve mal güvenliklerinin sağlanması konusuna da vurgu yapılarak, “Fay sakınım bandı içindeki alanlar için yapı sınırlaması getirilmesi ile bu sorunların çözümüne vesile olacağını düşündüğümüz Fay Yasasının TBMM’de acilen görüşülerek yasalaşması gerekmektedir” denildi.
ACILAR YAŞANMAMASI İÇİN ÖNLEM ALINMALI
“TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak deprem üretme potansiyeli yüksek olan çok sayıda fay hattı ve zonu üzerine yerleşmiş bulunan Kayseri'nin olası bir depremde büyük acılara sebebiyet verebilecek sonuçlarla karşılaşılmaması için bugünden gerekli hazırlık çalışmalarına başlaması gerektiği düşünülmektedir” uyarısı yapan Mühendisler Odası, “Kamu yararı çerçevesinde yapılacak bu çalışmalara Odamız her türlü desteği vermeye hazırdır” mesajı da verdi.
KAYSERİ KE NT MERKEZİNİN ZEMİNİ ZAYIF!
Kayseri’nin kent merkezi zayıf bir zemine sahip olduğu, bu nedenle de olası bir depremde şiddetle sarsılacak olmanın yanı sıra il merkezindeki binaların altından diri fay geçen illerden biri olduğunun ifade edildiği deprem raporunda 5,5’ten büyük olası depremlere de dikkat çekildi ve şu ifadeler kullanıldı: Kayseri'nin 5.5’dan büyük bir olası depremde hem depremin yaratacağı şiddetli sarsıntı hem de yüzey faylanması tehlikesi nedeniyle hasar alması beklenmektedir. Bu durumda en akıllıca yaklaşım yapıların deprem sarsıntılarını karşılayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesidir. Ayrıca diri fayların yerinin net olarak belirlenmesinin ardından fay sakınım bandı üzerindeki bina ve bina türü yapıların zaman içerisinde kaldırılarak bu alanlardaki nüfus yoğunluğunun azaltılması, yüzey faylanması tehlike kuşağı içerisindeki yerlerin farklı biçimde (park, günübirlik tesisler Vb) kullanllması, henüz yerleşim olmayan bu tür alanlar varsa da bunların bina ve bina türü yapılar için kullanılmak üzere imara açılmaması gerekir”
KAYSERİ DEPREM TEHDİDİ ALTINDAKİ BİR İL
Kayseri’nin de bir çok kent gibi diri fay üzerinde yer alan ve deprem tehdidi altında yaşayan bir il olduğunun da yer aldığı raporda, “Depremler yer sarsıntısı yarattıklarında çok uzak alanlarda bile yıkıma neden olabilmektedir. Yer sarsıntısının şiddeti depremin uzaklığı ve büyüklüğünün yanı sıra zemin koşullarından da önemli oranda etkilenmekte ve zayıf mühendislik özelliklerine sahip zeminler deprem dalgalarının genliğini arttırılarak üstündeki binalara aktarmaktadırlar” ifadeleri de yer aldı.
DİKKAT ÇEKEN UYARILAR!
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Kayseri'nin gelecekteki bir olası depremi en az zararla atlatabilmesi için de şu uyarıları sıraladı: Kayseri ili özelinde bazı faylar üzerinde farklı kurumlar tarafından kısmi olarak paleosismoloji çalışması yapıldığı bilinmekle birlikte, kent genelinde paleosismoloji yapılmayan ya da farklı araştırıcıların farklı sonuçlara ulaştığı fay hatları/zonları üzerinde gerekli araştırmaların yapılarak fayların geçtiği yerlerin ve deprem karakteristiklerinin tam olarak belirlenmesi. Kayseri kent merkezinde zemin araştırmaları yapılmış olmakla birlikte il, ilçe ve içinde diri faygeçen mahalle yerleşimleri başta olmak üzere kent bütünündeki yerleşim yerlerinin tamamında mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması, bu çallşma sonuçlarından elde edilecek bilgiler ve diğer disiplinlerden (inşaat, mimarlık, şehir plancıları vd) edinilecek bilgiler ve diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planlarının hazırlanması, Deprem master planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin belirlenmesi gerekmekte olup bu çerçevede aktif fay hatlarının çevre düzeni harita|arına işlenmesi ve aktif fay zonlannın sakınım bantı içinde kalan alanların 1. Derece doğal eşik değerler arasına alınması ve bina ve bina türü yapılar için sınırlama getirilmesi, Nazım ve uygulama imar planlarının çevre düzeni planlarında yapılan bu değişikliklerden sonra gözden geçirilerek, aktif fay hatlar ve varsa sakınım batlarının imar planlarına işlenerek yenilenmesi, gerektiği düşünülmektedir.
|