Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 'Mareşal Rütbesi' ve 'Gazilik' unvanının verilişinin 100'üncü yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Karaoğlu, " Ülkemizin her karış toprağını, bayrağını, kutsal değerlerini korumak ve savunmak için en güç koşullar altında canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen gazilerimiz, milletimizin medarı iftiharıdır" dedi. |
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 'Mareşal Rütbesi' ve 'Gazilik' unvanının verilişinin üzerinden 100 yıl geçti. Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Karaoğlu, "Türk Milleti bu topraklarda var olabilmek ve işgallere boyun eğmemek için canını ortaya her vakit koydu ve koymaya da devam ediyor. Tarih sahnesine çıktığımız andan itibaren Türk Milleti, sahip olduğu toprakları, bayrağını ve kutsal değerlerini korumak için her daim canını ortaya koydu. Bu uğurda şehit olanlar gibi gazilerimiz de var oldu. Birinci Dünya savaşından sonra Türklerin anavatanı işgal edilmeye başlandı ve bu topraklardan Türkler çıkartılmak istendi. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk de Kurtuluş Mücadelesini başlattı ve 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz.' diyerek mücadelenin seyrini değiştirdi ve bu toprakları sonsuza kadar Türk Milletine emanet etti. Mustafa Kemal Atatürk, bu mücadelede de hep ön safta yer aldı ve düşmanların kurşunlarına göğsünü siper etti. Bu uğurda canını milleti adına ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk'e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 19 Eylül 1921 tarihinde 'Mareşal Rütbesi' ile 'Gazilik' unvanının verildi. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bugüne kadar Türk Milletinin bekası, vatanın her karış toprağı, bayrağı ve kutsal değerlerini korumak ve savunmak için en güç koşullar altında canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen gazilerimiz, milletimizin medarı iftiharıdır. Gazilerimiz, vatanseverliğin ve kahramanlığın yaşayan abideleridir. Bu vatan, kadını ile erkeği ile, genciyle yaşlısıyla, çoluğuyla çocuğuyla Dünya tarihine mal olmuş bir kurtuluş destanı ile işgal girişiminden kurtarılmıştır. Canla, kanla, yoklukla kazanılan bu vatan, bizlere şehit ve gazilerimizle birlikte emanettir. Bu vatan, bu güne kadar şehit ve gazi vermekten korkmaksızın korunmuş ve aynı inançla ebediyen korunacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ebediyete intikal eden şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, hayatta olan gazilerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum." dedi.
|