İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve partili Milletvekilleri buğday ithalatının araştırılması ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önerge sundu. Ülkenin ve vatandaşların sorunlarını bulduğu her fırsatta Meclis kürsüsünden gündeme getiren ve çözüm önerilerini de sıralayan Ataş, AKP’nin tarım politikaları yüzünden buğdayında ithal edilir hale gelmesine tepki gösterdi.
AKP TÜRKİYE BUĞDAYA, TÜRK ÇİFTÇİSİ DE EKMEĞE MUHTAÇ HÂLE GETİRDİ
“AK Parti’den önce ülkemiz, buğdayın gen merkezî, Anadolu’nun ise tahıl ambarı olarak bilinirdi. Ancak başarısız tarım politikaları yüzünden buğdayı bile ithal eder duruma geldik” diyen Ataş, Meclis’te yaptığı konuşmada, “AKP iktidarının yanlış tarım politikaları sonucunda Türkiye buğdaya, Türk çiftçisi de ekmeğe muhtaç hâle getirilmiştir” diye konuştu. Ataş, “2020 yılında 9 milyon 750 bin tonluk buğday ithalatıyla 1,4 milyar nüfuslu Çin’den daha fazla buğday ithal ettik, Kanada ve Meksika gibi ülkelerden bile buğday ithal eder hâle geldik. Ürettiğimiz toplam buğdayın yarısı kadarını dışarıdan ithal ediyoruz. Buğday ithalatına 2020 yılında ödediğimiz para tam 2,3 milyar dolardır. Türk çiftçisinin hakkı olan bu para, yabancı çiftçiye gitmiştir yani AKP iktidarının yanlış tarım politikaları sonucunda Türkiye buğdaya, Türk çiftçisi de ekmeğe muhtaç hâle getirilmiştir” dedi.
KENDİ ÇİFTÇİMİZDEN 2.480 LİRAYA ALINAN BUĞDAY 3.230 LİRAYA İTHAL EDİLDİ
Geçtiğimiz yıl yerli üreticiye ton başına 1.650 lira fiyat verilirken yabancı ülkelerden ton başına 2.400 liradan buğday ithal edilmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Bu yıl da kendi çiftçimizden 2.480 liraya alınan buğday 3.230 liraya ithal edildi yani iktidar buğday için Türk çiftçisine ödediği paranın yüzde 45 fazlasını yabancı çiftçiye ödedi” şeklinde konuştu.
TÜRK ÇİFTÇİSİNİN GÜNAHI NEDİR? BEKİR PAKDEMİRLİ TARIM BAKANI MI YOKSA İTHALAT BAKANI MIDIR?
AKP iktidarına “Türk çiftçisinin günahı nedir?” diye soran Milletvekili Ataş, “Çiftçiye verdiğiniz bu paraları, aracılıktan yandaşa verdiğiniz rantı Türk çiftçisine verin. Bitmek üzere olan Türk tarımı Türk çiftçisine nefes olsun” çağrısı yaptı. Ataş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: İktidara soruyoruz: Türk çiftçisinin günahı nedir? Yerli üreticiyi destekleyerek üretimi artırmak yerine çok daha yüksek fiyatlara ithalat yapmanızın nedeni nedir? Bekir Pakdemirli Tarım Bakanı mı yoksa ithalat Bakanı mıdır? Neden Rus, Yunan, Kanadalı, Letonyalı çiftçiye verilen dolarlar Kayserili Mehmet emmiye, Konyalı Ali dayıya verilmiyor? Türkiye’nin 2002 yılında sadece 150 milyon dolar ödediği buğday ithalatına bugün neden 2,3 milyar dolar ödeniyor? Hangi ithalatçı yandaş şirketler zengin ediliyor? Toplam 23 milyon hektar tarım arazisi olan Türkiye nasıl oluyor da 2,3 milyon hektar arazisi olan Yunanistan’dan buğday ithal ediyor? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre buğday, çavdar, arpa, yulaf, mısır, nohut ve mercimek ithalatında gümrük vergisi sıfır olarak uygulanıyor. Yani kendi çiftçimize çok görülen tarım desteği yabancı ülkelerin çiftçilerine veriliyor. AKP, Yunanistan çiftçisini bile Türk çiftçisinden daha çok destekliyor. Buradan AKP’ye çağrıda bulunuyoruz: Yabancı çiftçiye verdiğiniz bu paraları, aracılıktan yandaşa verdiğiniz rantı Türk çiftçisine verin. Bitmek üzere olan Türk tarımı Türk çiftçisine nefes olsun”
İTHALAT RAKAMLARI CUMHURİYET TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYELERİNDE! ÇİFTÇİYİ EZİP YANDAŞI ZENGİN EDEN BU DÜZEN DEĞİŞMELİDİR
Buğday ithalat rakamlarının cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştığını ifade eden Milletvekili Dursun Ataş, buğday ithalatının 2010 yılına göre yüzde 276 arttığını vurguladı. Çiftçilere iktidar tarafından yeterli destek verilmemesine tepki gösteren Ataş, “Geçmişte kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye’yi AKP’nin getirdiği nokta işte budur. Çiftçilerimize yeterli destek verilmiyor. Çiftçimiz mazot, gübre gibi ithal girdiler ve düşük buğday alım fiyatı nedeniyle üretemez hâle geldi. 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde ülkemizde 26 milyon 500 bin hektar tarım arazisi vardı, iktidarın rant ve ithalata dayalı tüketim ekonomisi sonucunda tarım alanları yüzde 13,2 azalarak 23 milyon hektara kadar düştü. Yine, AKP’nin tarım politikaları sonucunda 3 milyon 300 bin insanımız tarımsal üretimden vazgeçmek zorunda kaldı, tarım sektöründeki istihdamımız yüzde 44 azaldı. Ülkemizde on iki yıl içinde zirai amaçlı kullanılan kredi miktarı 10 kat artmış ancak tarımdaki genel tabloya baktığımızda tarımın genel üretimdeki payı yüzde 9’dan yüzde 6’lara kadar düşmüş durumda. Yerli üreticimiz geçinemez duruma getirilirken çiftçilerimizden alınan fiyattan çok daha pahalıya buğday ithalatıyla yabancı çiftçiler ve yandaş aracılar zengin edilmektedir. Çiftçiler son bir umutla bankalardan kredi kullanırken sermayeleri olan traktörleri, tarlaları ya ipotek ya da icra dosyaları altında kalıyor. Milyarlarca lira görev zararı olan yandaş şirketleri kurtarmaya çalışan Ziraat Bankası, perişan olan çiftçimizin traktörüne, tarlasına dahi el koymaktadır. Bu sene buğdayını 2.400 liradan satan çiftçi, tekrar ekmek için tohumluk buğdaya tam 5.500 lira ödedi. Çiftçiyi ezip yandaşı zengin eden bu düzen değişmelidir” diye konuştu.
MEVCUT DURUM TÜRK ÇİFTÇİSİNİN BORÇ YÜKÜ ALTINDA BIRAKIYOR! ÇİFTÇİ NEFES ALAMAZ HALDE
Mevcut durumun Türk çiftçisinin borç yükü altında bıraktığını, üretemez, geçinemez, nefes alamaz hâle getirdiğini kaydeden İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Eğer, tarımdaki sorunları çözemezsek Türkiye'nin sorunlarını da çözemeyiz. Tarımın, çiftçinin, üreticinin sorunlarını çözeceksiniz ki Türkiye'nin sorunları çözülsün” dedi.
ATAŞ’IN ÇİFTÇİLERİN SORUNLARINA YÖNELİK ÇAĞRISINA AKP VE MHP’DEN RET OYU
Milletvekili Ataş, Meclis’te sıraladığı sorunların ardından “Buğday ithalatının araştırılması, kimlerin haksız kazanç sağladığının belirlenmesi için İYİ Parti olarak verdikleri önergeye “evet” oyu verilmesi çağrısı yaptı. Ancak, önerge AKP ve MHP’nin oyları ile reddedildi.
|