“SOL BELEDİYELERİN BÜTÜN İŞLERİ ALGI BELEDİYECİLİĞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla belediye başkanlarına vatandaşa hizmeti esas almaları ve gönül belediyeciliğini geliştirmeleri konularında uyarılarda bulunduklarını belirten Özhaseki, şöyle konuştu:
"Özellikle sol belediyelerin son dönemlerde bütün işleri algı belediyeciliğidir. Ufacık bir şey yaparlar 10 misli, 100 misli anlatırlar. Hizmet falan hak getire. İstanbul Belediyesi 30-40 bin tablet dağıttım diyor. Öğünmeyin dedim Gaziantep'te bir ilçe belediyemiz 50 bin tane dağıttı. Karşımızda hizmet eden bir grup da yok. Her alanda başarılıyız. Ulaşımda, hastanecilikte, sanayinin kalkınmasında, ekonomide ve enerjide emin olun başarılıyız. Bu konuda hiçbir hükümet Cumhuriyet tarihi boyunca yaptıklarımızla boy ölçüşemez."
"Vesayetçi yapıyı toprağın altına gömdü"
Geçmişte insanların vesayet rejimini iliklerine kadar hissettiğine değinen Özhaseki, merhum Başbakan Adnan Menderes'in seçimle iş başına geldiğini ancak bir müddet sonra kargaşa, suçlama ve iftiralarla idam sehpasına götürüldüğünü anlattı.
Bunu yapanların da vesayetçi yapılar olduğunu kaydeden Özhaseki, "Ankara'da bu millete tuzak kuran yılanlar ve çıyanlardı. Arkasından gelen her iktidara yaptılar. Vatandaş kendine benzeyeni, kendi gibi yaşayanı, düşüneni ve oturup kalkanı seçiyor ama onların hoşuna gitmiyor. Şükürler olsun ki Recep Tayyip Erdoğan bunların canına okudu, o vesayetçi yapıyı toprağın altına gömdü ve inşallah bir daha da çıkamayacak." dedi.
“Düşmanlara da korku salmaya devam ediyoruz”
Anadolu coğrafyasının, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirten Özhaseki, cennet vatanın son dönemlerdeki en önemli özelliklerinden birinin de mazlumların sığınma coğrafyası olduğuna işaret etti.
Burada bir ve beraber yaşadıklarını; et ve tırnak gibi olduklarını dile getiren Özhaseki, şöyle konuştu:
"Her birimiz değişik bir ırktan dünyaya gelmiş olabiliriz. Bu Allah'ın takdiridir. Bu coğrafyada Muhammed ümmeti olma, bayrağın gölgesinde ve vatanda beraber olma şerefi bize yeter. Çok şükür yükseliyoruz, düşmanlara da korku salmaya devam ediyoruz. Fakat bu coğrafyanın fitne odakları da bitmek bilmiyor. Düşünsenize 50 yıl önce çıkmış birisi, FETÖ'cülük akımı, nurcuyum demiş, insanlar arkasına takılmış. Din konusunda hassasız ama gerçek yüzü tam manasıyla 15 Temmuz gecesi ortaya çıktı. Yıllarca insanları bu millete kurşun sıktıracak şekilde vahşileştirip, bu milletin kanını emmeye ve canını almaya azmettiler. Arkalarındaki o büyük süper güç belliydi, ABD. Şimdiki bulunduğu, yaslandığı, kulluk ve uşaklık ettiği ülke belliydi. Allah, böyle bir tehlikeden hepimizi korudu. Hepimizin gayretiyle bu bela savuşturuldu."
"Bunlar mı özgürlük ve demokrasi getirecekler"
Özhaseki, terör örgütünün dağa kaçırdığı çocukları istismar ettiğini belirterek, bu çocukların 3-5 yıl içinde öldüğünü söylerken Suriye’de de 12-13 bin kilometre öteden gelen "Coni"lerin bulunduğunu kaydeden Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:
"Onlar niye buraya gelmişler, milyonlarca dolar harcayarak orada ne işleri var? Afganistan, Suriye ve Irak'ta ne işleri var, hayır mı getirecekler? Nereye gittiler de oraya bereket ve iyilik getirdiler? Bunlar özgürlük, eşitlik ve demokrasi getirecekler öyle mi? Bunlar menfaati olmasın size bitlerini, pirelerini vermezler. Fransa'da bir belediye mülteciye su verene ceza yazarım diye kanun çıkardı. Macaristan'a garibanlar girerken çelme atıp deviriyorlar, tel örgüler çekiyorlar, Yunanistan'da denizde öldürüyorlar. Küçücük yavrular, anneler ve çocuklar dağlarda denizlerde ölüyor. Bunlar ne iyilik getirecekler, bu millete ne verirler, bunlar dostumuz mu ki? Bunları böyle okumazsak onlar bizimle oynarlar, bizi birbirimize düşman ederler, binlerce yıldır bir ve beraber olduğumuz bu toprakları bize zehir ederler. Ne yazık ki böyle bir bela var. Üzücü tarafı bunların siyasi uzantılarından mecliste var. Siz onları çok iyi tanırsınız. Amerikan ağzıyla konuşurlar. İhtilal olur kontrollü darbe demeye, hainleri ve katilleri savunan sözcükler kullanmaya başlarlar. Teröre ve evlatlarımızın katillerine arka çıkmaya devam ederler. Bir gün olsun şu silahı bırakın diyemezler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden maaş alıp orada ekabir ekabir konuşmaya devam ederler. Garibana gaz verip dağa gönderirler, kendi çocukları Paris'te, başka Avrupa ülkelerinde keyif içinde yaşar ve okur. Bu, işin en üzücü tarafı."
Şehirlerin, ilçelerin, beldelerin, köylerin, mezraların ve meraların emniyetli olduğunu, anarşi ve terörün bittiğini söyleyen Özhaseki, eli silahlı ve ABD'nin emriyle iş yapan, insanların arasına kan davası sokmaya çalışan katillerin bir daha açığa çıkamayacağını aktardı.