NEREDEYSE EVLERİN BALKONLARINA KADAR SARKAN MOBESE KAMERALARI…
Mazlumder Kayseri Şubesi Başkanı Ahmet Taş, genelgeyle gelen yasak konusunda yaptığı açıklamada Mobese kameraları ile ilgili bir detaya dikkat çekti. Taş, “Neredeyse evlerin balkonlarına kadar sarkan MOBESE kameraları ile bütün toplumsal hayatı hukuka aykırı bir şekilde izleyen Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, sokaktaki kolluk faaliyetleri sırasında özel hayatı ve kişisel verileri öne çıkararak ses ve görüntü kaydını engelleme çabası içerisine girmesi açık bir tutarsızlık olduğu gibi esaslı bir hukuksuzluktur” dedi.
Başkan Ahmet Taş, açıklamasında önemli detaylara dikkat çekerek, şunları söyledi;
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 27.04.2021 tarih ve 2021/19 nolu “Ses ve görüntü kaydı alınması” konulu iç genelge basına yansımıştır. Şimdiye kadar varlığı inkar edilmeyen Genelge ile özel hayatın gizliliği ve kişisel veri ihlali bahane edilerek; kolluk faaliyetleri sırasında ses ve görüntü alınmasına fırsat verilmemesi, kayıt yapan kişilerin engellenmesi, bu kişiler hakkında şartlar oluşmuşsa adli işlem yapılması konusunda talimat verilmiştir.
Neredeyse evlerin balkonlarına kadar sarkan MOBESE kameraları ile bütün toplumsal hayatı hukuka aykırı bir şekilde izleyen Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, sokaktaki kolluk faaliyetleri sırasında özel hayatı ve kişisel verileri öne çıkararak ses ve görüntü kaydını engelleme çabası içerisine girmesi açık bir tutarsızlık olduğu gibi esaslı bir hukuksuzluktur. Düzenlemenin örtülü gerçek amacının “işkence ve kötü muamele nitelikli eylemlerin örtülmesi” olduğu yönündeki şüpheleri izale etmek için, bahse konu genelgenin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir.
Derneğimize ve kamuoyuna yansıyan yüzlerce örnekte de ortaya çıktığı üzere, işkence ve kötü muamele iddialarında kolluk personeli, çekilmiş bir kamera görüntüsü yoksa rahatlıkla aklanmaktadır. Meslektaşını koruma refleksi ile hareket eden memurların da tanıklığı ile kötü muameleye tabi tutulan vatandaşa bir de polise mukavemet ve darp suçlamasında bulunulduğunun ve bir de yargı sürecinde mağdur edildiğinin çokça örneği bulunmaktadır.
Bahse konu ihlallerin en azından bir kısmını engelleme noktasında önemli bir araç olan ses ve görüntü kaydının genelge ile yasaklanması, delil karartma refleksinden başka anlama gelmemektedir. Kamu görevi yapan polisin o andaki eylemlerinin hiçbiri özel hayat kapsamında değerlendirilemez. Kolluk kaynaklı kötü muamele ve şiddetin önüne geçmek için; yasaklama şöyle dursun, mümkünse yaka kartı olarak taşınacak kameralar ile tüm kolluk faaliyetinin kayıt altına alınması gerekmektedir.
İşlenen bir suçun delilini oluşturmak adına tüm vatandaşların görüntü kaydı alma hakkına sahip olduğu unutulmamalıdır. Bir genelge ile “kayıtlara el koyun!” demek, açıkça “suç işleyin!” demektir. Polisin vatandaşın elindeki videoyu silmesi, özel verilerin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesi suçunu oluşturur.
MAZLUMDER olarak,
- Söz konusu genelgenin hukuka aykırı olduğunu vurgular, genelgenin iptal edilmesi için dava açacağımızı ifade ederiz.
- Genelgenin suçu örtme, sivil vatandaşlara hukuka aykırı müdahale ve gözaltı talimatı da içerdiği dikkate alındığında, konusu suç teşkil eden bu emre uyulmasının da hukuksuz olacağını vurgularız.