“MİLLET İTTİFAKI BİR YAPIM EKİBİ DEĞİL, BİR YIKIM EKİBİ

Türkiye’de artık terörün tarihe karıştığını ifade eden Özhaseki, “2015 seçimlerine gittiğimiz zamanları hatırlarsak özellikle Güneydoğu’da terör örgütü o kadar çok şımarmıştı ki o bölgelerde belediye başkanları çıkıp ‘biz öz yönetim ilan ettik, buraya TC giremez’ diyorlardı. Millet de bunlardan bıkmıştı. Memurlar, öğretmenler, kaymakamlar, askerler, polisler şehit ediliyordu. Şimdi aradan bu kadar zaman geçti, AK Parti hükümetleri olarak çok kararlı bir tavır izledik ve terör Türkiye’de neredeyse sıfıra indi. Bir takım girişimlerde bulunmaya devam ediyorlar tabii ama çok şükür gerek askerimiz gerek polisimiz gerek istihbaratımız bu konuda artık çok başarılı. Hamdolsun, Türkiye’de artık terör, adından söz edilemeyecek şekilde tarihe karışıyor.” dedi.
“HDP binaları, resmen dağa adam götürme personel müdürlüğü olmuş”
Özhaseki devamında HDP’nin terör örgütünün siyasi uzantısı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“‘HDP terör örgütünün uzantısıdır’ diye biz boşuna söylemiyoruz. HDP, PKK’nın sözcülüğünü yapıyor. Bir tek gün olsun bunları kınayacak tek cümle kuramıyorlar. Milletvekillerinin ya yakınları dağdalar ya da Kandil bunlara sen vekil ol diye görev vermiş ona göre davranıyorlar. Bunların iradesi kendi ellerinde değil; Kandil’deki komitenin ellerinde. Bunların parti binaları da Türkiye’deki gençleri dağa göndermekle meşgul. Doğu’da yaptıkları, ele geçirdikleri belediyelerdeki tüm personelleri dağdakilerin yakınlarından seçiyorlardı. Finansmanı dağa gönderiyorlardı. Sanat sokağı adı altında yerler açıyorlardı, orada gençlerle temas kurup kandırabildiklerini dağa gönderiyorlardı. HDP binaları resmen dağa adam götürme personel müdürlüğü olmuş. Diyarbakır’da yavrularını arayan annelerin ciğeri yanıyor şimdi.”
“Millet ittifakı bir yapım ekibi değil, bir yıkım ekibi”
Muhalefetin güven vermediğine vurgu yapan Özhaseki, “Muhalefet ne kadar güçlü olursa bu millet için bir teminat olur. İktidar kendine çeki düzen verir ‘muhalefet de daha iyisini yapacağım’ der. Ama bizim muhalefet 20 senedir neredeyse 25’i geçemedi. Çünkü hiç güven vermiyor. Muhalefet iktidara hazır olmadığı için ‘biz dostlarımızla bu işi yapacağız’ demeye başladı. Kim bunlar? İYİ Parti ile gözüken bir ittifakları var. Kiralık vekil verdiler, geri aldılar, meclise taşıdılar vesaire. Yetmiyor. Geriye kalan kim deyince söyleyemiyorlar, utanıyorlar, ‘bizim diğer ortağımız da HDP’ diyemiyorlar. HDP’de neredeyse bunların kafasına vuruyor, ‘biz olmasak siz nerde belediye alacaktınız, burada nasıl oturacaksınız, bizim hakkımızı verin’ diyorlar. Sonra arada bir Temel Bey de geliyor destek veriyor. Kardeşim şimdi bunlar birbirine benziyorlar mı? Hayır. Dünyaya bakışları, yaşam tarzları, olayları okuma tarzları aynı mı? Hayır. İdareye gelseler yapacakları işler aynı mı? Hayır. Başkanlık verme tartışmaları yapıyorlar. Sonra tepki gelince geri çekiyorlar. Özetle bu ekip iş yapma, Türkiye’yi ihya etme ekibi değil. Milleti rahat ettirme, refahı yükseltme ekibi değil. Bu bir yıkım ekibi. Bunlar ancak o işe yararlar. Bunların herhangi bir vizyonu yok. Sadece pandemi döneminin sıkıntılarını söyleyerek prim yapmaya çalışıyorlar. Bunların iflah olacağını da düşünmüyorum.” diye kaydetti.
CHP’nin iki özel stratejiyle davrandığını ve ABD’nin de bu konuda onlara destek olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Bunların tüm dünyası algı operasyonları üzerine kurulu. CHP’nin son dönemde iki özel stratejisi var: Birincisi yalanlar üzerine kurulu bir dünya, algı operasyonu. Gerçeklik ayrı, millete verdikleri imaj ayrı. Yalan söylemekte hiçbir beis görmüyorlar. İkinci stratejileri de Recep Tayyip Erdoğan gitsin, Cumhur İttifakı gitsin, ne olursa olsun. Uluslararası güç de, üst akıl dediğimiz daha net tabirle ABD derin devleti Türkiye’de kendi menfaatlerine uygun bir adam arıyor. Recep Tayyip Erdoğan hoşlarına gitmiyor. Çünkü yerli ve milli bir adam. Biden da bunu söylemişti. ‘Muhalefeti güçlendireceğiz AK Parti gitsin diye’ demişti. Kim bu muhalefet belli. Allah böyle bir tehlikeden korusun derken boşa söylemiyoruz.” dedi.
“CHP’li belediyelerin iş yapmaya niyetleri de yok”
CHP Belediyeleri’nin iş yapmaya niyetlerinin olmadığının altını çizen Özhaseki, “Arada birkaç kasa domates biber dağıtmışlar, birkaç berber arkadaşa para vermişler. ‘Pandemide birkaç tane yardım kolisi de verdik’ diyorlar, olabilir belki. Bilemiyorum. Ama şunu biliyorum; örneğin İstanbul’da 12 bin kişiyi işten attılar. Borçlanma konusunda ‘bu şehirler büyük şehirler biz öz gelirlerini öyle bir arttırırız ki dışarıdan para bile almayız, hükümete bile eyvallahımız yok’ diyorlardı. Bunlar İstanbul’da 19,5 milyar, Ankara’da 3-4 milyar civarında borçlandı. İstanbul’da AK Partili belediye 25 sene boyunca senelik 1 milyar bile borçlanılmamıştı. Ama işte algı işleri var. Durmadan ‘bizim önümüzü kesiyorlar’ diyorlar. İş yapmaya niyetleri de yok. Ağlamakta mahirler. Gelen dosyaların İstanbul’da 98’ine evet demişiz. Ankara’da da durum aynı.” şeklinde konuştu.
“AK Parti hükümetleri olarak, her bir alanda başarılıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya paylaşımları noktasında belediye başkanlarına yaptığı uyarının sorulması üzerine Özhaseki, “Neredeyse her hafta birkaç şehre gidiyoruz. Tek tek sorunlarını öğreniyor, çözmeye çalışıyoruz. Gerekirse ilgili Bakan arkadaşları arayıp durumu söylüyoruz. Çünkü çalışmamız lazım. Milletin gönlünü almak lazım. Klavye delikanlılığı, sosyal medyadan çalışıyormuş imajı vermek bize göre değil. Önce çalışalım, sonra sosyal medyadan paylaşırsak yine paylaşalım.” dedi.
Geçmişten bugüne AK Parti hükümetlerinin başarısına değinen Özhaseki, “Biz 2002’de iktidar olduk. Esnaflar bunalmıştı, devlet dairelerinde maaş ödenemiyor, kaloriferler dahi yanmıyordu. Öyle bir sıkıntılı ortamda bizim hükümetimiz 19 yılda mükemmel işler yaptı. Sanayide, savunmada, eğitimde, sağlıkta, hizmette, ekonomide her alanda çok başarılı olduk. AK Parti hükümetleri olarak, her bir alanda başarılı olduk. Pandemi bile daha zor durumda olan sektörler düşünülerek adımlar attık, özel sektörde özellikle işçi çıkarılmaması için ödemelerini yaptık.” diye konuştu.
Kayseri’de belediyeciliğin kendileriyle birlikte düzene girdiğini söyleyen Özhaseki, “Eskiden iki lastik alacak hatırı yoktu belediyenin ama bizim dönem itibariyle gittikleri her yerde itibar gören memurlarımız oldu hamdolsun. Biz o günleri atlattık. Alt yapıyı çözdük, gecekonduyu bitirdik, devasa projelerin ucundan tuttuk ve bizden sonra da belediyecilik tıkır tıkır işleyen bir düzene girdi. Türkiye’nin diğer şehirlerinde sorunlar yığılmış, belediye başkanı bunları nasıl çözeceğim diye bakıyor. Bizim şehrimizde böyle bir şey yok. Arkadaşlarımız Allah razı olsun bizden sonra da çok güzel işler yaptılar.” dedi.
Özhaseki, her alanda dünyada bir değişim olduğunu ve belediyelerin de bu değişimi takip edip, vatandaşın beklentilerini karşılaması halinde kentte yaşayanların mutlu olacağını dile getirdi ve ekledi:
“Belediye başkanı arkadaşlarımızın da gidişatı görüp ona göre hareket etmesi gerekiyor. Geleceğe karşı öngörülü olmaları lazım. Genel olarak değişimi anlayamayan, ona göre vaziyet alamayan herkesin işi çok zor.”
“Şehirler arasındaki kişi başına düşen gelir dengesizliğinin giderilmesi lazım”
Yerel Yönetimler Yasa Taslağı hakkında son gelişmelerle ilgili konuşan Özhaseki, “İller Bankası’ndan kişi başına düşen pay bütün şehirlere eşit gönderiliyor o konuda bir sıkıntı yok. Ama maliyeden o şehirde toplanan verginin geri dönüşümü şeklinde büyükşehire bir pay veriliyor. Bu adaletli olmuyor. Çünkü Kayseri’de, Gaziantep’te yüzlerce fabrika üretiyor ama merkezleri İstanbul’da olduğu için pay İstanbul’a gidiyor. Bankalar her yerde ama bunlar İstanbul’da ya da Ankara’da kayıtlı. Mesela Tüpraş Merkezi Kocaeli’de ve oradan gelen pay Kocaeli’ne veriliyor. Doğru mu bu? İstanbul, Kocaeli Belediyeleri kişi başına düşen pay olarak 1500 liralarda alıyorlar; ama Sakarya, Gaziantep 300 liralarda alıyor. Adalet değil bu. En büyük kavga bunu adaletli hale getirdiğimizde ‘Bakın AK Partililer bu paramızı da alıyorlar” şeklinde olacaktır. Ama bu mücadele 15 yıllık bir mücadele. Şehirler arasındaki kişi başına düşen gelir dengesizliğinin giderilmesi lazım” açıklamasında bulundu.
Bütünşehir düzenlemeleri hakkında ise Özhaseki, “Bütün şehir yasasına gelince Büyükşehir yapısına benzer bir düzenleme doğru olacaktır diye düşünüyorum ben. 51 vilayet daha var Büyükşehir harici. Planlama açısından her bir Belediye farklı devam ediyor. Beldeler var. Bunlar altyapı gibi sorunları çözemiyorlar. O yüzden Büyükşehir yasası gibi bir şeyle bütün bu sorunların çözülmesi gerekiyor. İki konu var: birincisi altyapı bütünlüğü, ikincisi plan bütünlüğü. Yani Bayburt’ta da Ağrı’da da aklınıza gelebilecek bütün vilayetlerimizde de Büyükşehire benzer şekilde alt yapının çözülmesi ve plan bütünlüğünün de sağlanması lazım. Haliyle bu köklü bir değişim olacağı için bu konudaki çalışmaları biraz daha netleştirmek, diğer partilere anlatmak, kabul ettirmek gerekiyor. Çalışmalarımız da bunun için hala devam ediyor.” dedi.
“Kan kanserli çocukların tedavisi için yaptırdığımız hastaneye her gittiğimde duygulanıyorum”
Geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleştirilen Kan Kanserli Çocuklar Hastanesi’nin yapılış sürecini anlatan Özhaseki, “Bakanlığım döneminde Kayseri’den randevu isteyenlere randevu veriyordum. Orada KANKA diye birileri randevu istedi buyursunlar dedim. Geldiler dediler ki ‘biz bir vesileyle böyle bir hastalıkla tanıştık ve çözümü için de bir gayret içindeyiz. Kan kanserinin son evresinde evine gitsin de rahatça ölsün denilen çocuklar var. Biz de buna ne yapabiliriz diye araştırdık sonra baktık bir teknoloji var, eğer bunu Kayseri’ye getirebilirsek çocukları kurtarma imkanımız var’ dediler. Uzun uzadıya dinledim. Böyle bir yer yapılmasını istiyorlar. Baktım ben de sonra İstanbul’daki ve buradaki iş adamı arkadaşları aradım. Kan kanseri çocuklara hastane yaptıracağız dedim. ‘Tamam’ dediler. Sonra bu işe hep beraber omuz verip kaldıralım küçük bir hastane kuralım derken dünyanın en büyük kan kanserli çocuklara ilik nakli hastanesini yaptırdık. 82 milyon harcama ile bu hastaneyi bitirdik elhamdülillah. Kan kanserli çocukların tedavisi için yaptırdığımız hastaneye her gittiğimde duygulanıyorum. Şimdi o çocuklar annelerine sarılacaklar, aileler onlara sarılacak. Bu küçücük çocukların annelerinden ayrılmaması kadar güzel bir şey olamaz. Burada emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun.” şekilde konuştu.
“Erciyes 12 ay kazanç sağlayacak”
Erciyes’teki sıcak su sondaj çalışmalarında mevcut aşamanın sorulması üzerine Özhaseki, “Erciyes, Kayseri için bir nimet. Bir gelir kapısı aynı zamanda. Müthiş bir sosyal aktivite merkezi. Ufak tefek eksiklikleri Memduh Büyükkılıç Başkanımız programladı yavaş yavaş yapıyor. İki yerde kuyu vuruldu orada sıcak su çıkmadı. Şimdi yeni yer hesaplıyorlar oradan vuracaklar. O olmazsa Erciyes’in batısında bir sıcak su var; o, su 30 km mesafeyle gelecek. İnşallah Erciyes’te sıcak su her zaman olacak. Termal oteller olacak. Erciyes 12 ay kazanç sağlayacak inşallah.” dedi.
Özhaseki Kayseri’deki yatırımların son durumu hakkında ise şu açıklamalarda bulundu:
“Merkezi idareden yapılacak ne varsa birebir takip ediyoruz. Mesela Kayseri yolunun Ankara istikametinin otoyola bağlanması işinde herkes Nevşehir’den bir bağlantı atılsın istiyordu. Ben Nevşehir’den girip bunu hesapladım 360 km oluyor. Sonra baktık çift yoldan Mucur’u geçip baktık 330 km oluyor. Bu daha avantajlı. Şimdi Mucur - Kırşehir arasındaki otoban bağlantısını yaptırıyoruz. İnşallah kış gelmeden bu da bitecek. Bir başka yatırım havaalanı devam ediyor. Bunun için çok uğraştık. Projeler bitti şimdi inşaatlar yapılıyor. Bunun yanı sıra Bakanlık döneminde ulaştırma Bakanımız Ahmet Bey’di. Onunla konuştum burada bir eserin olsun dedim. Belsin’den terminale oradan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’ne mobilyacılar sitesine gidip şehir hastanesini de içerisine alan bir raylı sistem hattı yapılıyor. Millet Bahçesi devam ediyor.”